
Geçenlerde 3-5 yaş arası çocuklarla bir süre sohbet şansı buldum. Birlikte büyükleri çekiştirdik. Aslında her şeyi bilen “kendimiz” in nasıl olup da yolunu bulamadığını anlattılar bana. Onlarla oynadığım soru cevap oyununun özetini bulacaksınız aşağıda.
S : Oyun oynarken ne düşünüyorsunuz ?
C : Ne düşünmesi oynuyoruz...Bizler düşüneceğimiz zaman % 100 düşünür, oynayacağımız zaman % 100 oynarız. Büyükler bir işi yaparken başka şey düşünür. Araba kullanırken gideceği yeri düşünür, film seyrederken dönüş yolunu düşünür, yemek yerken toplantının nasıl geçtiğini düşünür. Biz o anda ne yapıyorsak onu yapıyoruzdur.
S : Peki oyunlarınızın amacı nedir ?
C : Öğrenmek. Neyi öğrenmemiz gerektiğini öğreniyoruz oynayarak, sonra da onu öğrenmeye başlıyoruz. Büyükler ise bildikleriyle yetinerek ya da biliyormuş gibi yaparak, karşılaştıkları şeyleri çözmeye çalışıyorlar.
S : Oyun ne demek sizin için ? Nedir gerçekten oyunun anlamı ?
C : Oyunun anlamı, her şey olabileceğimizi anlamaktır. “Kendimiz” in diğer olasılıkları denemesini izlemektir. Büyükler ise mesleklerini ve sahip olduklarını, “kendileri” sanıyorlar ve başka olasılıkları görmezden geliyorlar.
S : Nasıl olup da herkesin ortasında içinizden geldiği gibi davranabiliyorsunuz, diğer insanlardan hiç utanmadan ?
C : Çünkü biz kimseyi kötülemiyoruz, kimseyi kötülemeyince de olmaktan korktuğumuz bir durum kalmıyor. Herkes istediğini olabiliyor o zaman. Büyükler ise yanlış zannettikleri şeyleri olmaktan korktukları için, sadece kendilerine izin verdikleri kadar olabiliyorlar.
S : Hiç oyuncağınız yokken bile diğer eşyaları kullanarak oyun yaratabilmeyi neye borçlusunuz ?
C : Biz bize verilen her şeyi kullanmayı biliyoruz. Büyükler ise sadece uygun olduğunu zannettiklerini kullanabiliyorlar.
S : İlginizi çeken bir şey duyduğunuzda neden hiç kımıldamadan ve gözlerinizi ayırmadan ona bakıyorsunuz.
C : Sadece DİNLİYORUZ.... Büyükler ise birisi konuşurken kendi düşünceleriyle meşgul oluyorlar. “Evet doğru söylüyor” “Hayır yanlış konuştu” “Vay canına çok enteresanmış” “Yine aynı şeylerden bahsediyor”.......
S : İnsanların gözlerine nasıl bu kadar güvenli ve rahatça bakabiliyorsunuz ?
C: Bir defa biz hep dürüstüz bu nedenle birbirimize bakarken söylemiş olduğumuz yalanlar bakışımızı etkilemiyor. İkincisi karşımızdakiyle bir üstünlük savaşımız yok, biz “kendimizin” eşit olduğunu biliyoruz. Büyükler bunu unutmuş.
S : Bütün bunları büyüklerin de tekrar yapabilmesi için ne yapmaları gerekir ?
C : İçlerindeki bilgeye sorsunlar.....
S : Siz içinizdeki bilgeye mi soruyorsunuz ?
C : Biz o yuz.....
1 yorum:
Harikulade!!
Bilgi bizi kirleten şey sanırım ve önümüzü tıkayan. Çocuk olup hiçbirşey bilmemek ve içerdeki herşeyi bilene güvenmek, onunla el ele oyun oynamak harikulade...
Yorum Gönder