Perşembe, Ağustos 19, 2010

İÇ MOTİVASYONUN İÇİ


Bizi herhangi bir konuda hareketlendiren ve sonuca gidene kadar güç veren motivasyonu kendimizin dışından ya da kendimizden alabiliriz. Bana göre iç motivasyon daha kıymetlidir. Çünkü bence insanı başka birisi ne motive edebilir ne de demotive edebilir. Ancak insan isterse dış faktörlerden motive olabilir. (umarım bunu istediğinin farkındadır)

Bu yazıda, insanı motive eden içsel faktörlerin aslında nereden kaynaklandığıyla ilgili fikrimi paylaşmak istedim. İnsanlarla çalışırken “seni ne motive ediyor?” diye sorduğumda, genelde iki kategoride yanıtlar alıyorum.

Birinci kategoride “kıç yakan” motivasyonel faktörler var. Büyürken çevresinden o kadar çok, “sen yaparsın, hep başardın, ya da başarmalısın, hata yaparsan gücünü kaybedersin, sakın kaybetme...” gibi mesajlar almış ve bunlara o kadar çok inanmış ki, başarısız olmamalıyım ya da hepinize göstereceğim diye önüne gelen işi en şahane şekilde yapmak için kendini paralıyor.

Bu durumda iç motivasyonun içi; korku, endişe, gösteriş, taktir görmek ya da hayran bırakmak gibi “kıç yakan” duygu ya da düşüncelerle dolu. Ayrıca kendisinin de duymadığı, dışardan yerleştirilmiş, zihninin zemininde çalan bir güvensizlik plağı var. Arkasından sürekli koşturan öcüler var ve malesef somut başarı elde etse de tatmin bir türlü gerçekleşemiyor.

İkinci kategoride “çiçek açan” faktörler var. Burada ise birey kendini bir bütün olarak idrak etmiş, kendinden keşfettiği, kuvvetli bir “KİM”lik şuuruna sahip. Bu durumda yaptıklarını; katkı, yaratım, büyüme ve büyütme ya da doğurma gibi kendinden taşan (teşekkürler Didem Gürcüoğlu) bir isteklilikle yapıyor. İç motivasyonun içi, kendindeki tamlık durumundan kaynaklı.

Hayat yolunda yürürken büyük gayeyi kaçırmadan, attığı her küçük adımı taktir eden bir bakış açısı geliştirdiğinden, sonuçlardan bağımsız bir tatmin yaşıyor.

Seni, motivasyonunun içini açıp bakmaya ya da daha kolayı, kıçını yakan bir durum var mı diye kendine sormaya davet ediyorum.

Eğer yangın varsa kendi üzerinde çalışmaya devam. Yok eğer çiçekler açıyorsan yolun açık olsun. Bu yola beni de davet edersen hemen yarenlik ederim.

4 yorum:

Aslısın dedi ki...

İç motivasyonun en güzeli bence şu link'te:
http://img21.imageshack.us/img21/3106/uuubeybi.jpg

Allah hepimize böyle güzel hareketlenmeler nasip etsin.
Amin.

Adsız dedi ki...

sexten daha iyi olan tek şey vardır oda fark edilmek ve takdi edilmek.
takdir biraz karışık bir duygudur tenkitde bazen takdirin yerine geçer der sürekli motive insan ali ismet.

Adsız dedi ki...

Motivasyon; insan biomakinasının duygusal bir yakıtıdır.Sürekli bu yakıttan takviye almak ister. Ancak yakıt olmayan, kendisi bir "güç" olan "görev bilinci"; bütün bu olayların üzerinde insanı "özgürleştiren" bir etki yaratır. Bu görev; insanların "ben" e dayattığından çok, üst bilincin kendisine yüklediği "görev"dir. Ve "gücü" bu görevin ifası için kullanma yetkisidir. Yani motivasyona gerek duyulmadan erki kullanmak mümkündür.(Hazım )

Ali Karakuş dedi ki...

Çok güzel yazmışsın dostum. Benim motivasyon tarifim de şöyle;

"İnsan kendisiyle ilgili gerçeklerin farkına vardığı an hareket kaçınılmaz olur. Onun dışında kalan tüm motivasyonlar insanın kendisine ilişkin yalanını besler sadece."