Çarşamba, Mayıs 02, 2007

SONUNA GELDİĞİNİZDE BAŞLIYOR


Ben küçükken, babam akşamları eve gelirken kardeşimle bana birer tane çikolata alırdı. Cebinden onu almaya bayılırdım ve yavaş yavaş yerdim, çabucak bitmesin diye.

Şimdi bakıyorum ve farkediyorum ki hayatta da bazı şeyler biter sanıp, sonuna gelirim diye yaşamaktan korkmuşum. Sonradan anladım, meğer hayat sonuna kadar gidince başlıyormuş. Her ne yaşarsam sununa gidercesine tuklu ve heyecanlı olduğumda hayat genişliyormuş.

Hayatı durağan sanmışım, oysa ki genişliyormuş ama kendi kendine değil sonuna gittikçe genişliyormuş. Bunu keşfetmiş olmaktan memnunum. Aslında sevmediğim duygulara izin vermek de bunun gibi bir şey. Eğer sevmediğim duyguyu sonuna kadar yaşamaya izin verirsem, duygular dünyasında yeni bir alan açılıyor. Daha zengin, daha derin, daha yaratıcı.

Yaratıcılığın da böyle olduğunu düşünmeye başladım. Yarattığımın sonuna erdiğimde, tam da o zaman yaratıcılık başlıyor.

Bir yandan da bu duruma çok şaşırıyorum. Bitecek sandığım şeyin sonuna geldiğimde daha da genişlemesi, ne kadar mucizevi bir bilinç.

Sonra samurai savaşçılarını düşünüyorum. “Ölmek için savaşmak” diyorlar. Bunu anlamakta zorlanırdım. Aslında basitmiş; ölmek için savaştığında, kavga fikrinin sonuna geldiğin için, yaşamak için savaşmak başlıyormuş.

Yaşamın en güzel paradokslarından biri galiba. Sonuna geldiğinde başlaması.

Korkmayın sonuna geldiğinizde başlıyor.

4 yorum:

Ali Karakuş dedi ki...

Çok ilginç. Bu yazıyı okudum ve hemen üzerine, yazıdan bağımsız bir sohbette bir arkadaşım insan beynine ilişkin yeni seyrettiği bir belgeselden bahsetti. Dediğine göre beyindeki Amigdala bölgesi zamanının %99.99'unda tek bir iş yapıyor; sürekli olarak hayatımıza tehdit oluşturabilecek tehlikeleri tarıyor, tartıyor ve bu tehditleri uzak tutmak üzere bedeni harekete sevkediyor. Bir nevi paranoya durumu içinde yani. İlginç olan geriye kalan %0.01'de ne yaptığı. Amigdala artık öleceğini bildiğinde (örneğin uçaktan atladın, paraşüt açılmadı ve yedek paraşüt te işe yaramadı) beden hiçbir olumsuz tepki vermiyor ve son derece keyifli, rahat bir şekilde sanki olacak olan şey bir üçüncü kişinin başına gelecekmiş gibi izliyor. Yani sonun geldiğini kabullendiğinde ilginç bir keyif hali başlıyor. Belgeselde bu şekilde yaşanmış ve kayıtlara geçmiş çok sayıda örnek de verilmiş. Anafikir; "Belki de sonuna gelmek başına varmaktır."

Adsız dedi ki...

ruhu tanımlayabilsek başlangıç sonuç noktalarını belirleyerek başını ve sonunu elbette bilir ve sonun başlangıç olduğunun kararını verirdik .
olaylarsa sonunda başlayan.
sanırım geri dönmeyen zaman
fekaaatt ruh bir enerjiden ibaretseee ve ilk ruh enerjinin yok olmaz kanunua göre hala var isee
o zaman bu demek oluyorki seninde dediğin gibi başlangıç sonla başlıyor
zira insan ömrü enfazla yüzyıl ve ilk dünyaya gelen insan bedeni dünyadan silineli milyonlarca yılll
ve o ilk ruh enerjiyse nerede şimdi
evet haklısın
hereşey bittiğinde başlıyorrrr
başlamak için hazır olalım hazır olmak içinse başlayalım

Adsız dedi ki...

"Hayatının biteceğinden değil; hiç başlamamış olmasından kork." Grace Hansen

Adsız dedi ki...

Mevlanayi hatirladim.. Seb'i Arus yani dugun gunu diyor ya olum gunune.